İş adamları için de önemli bir konu da misafir konuk İstanbul’da nereleri gezdirmeliyiz veya nereleri gezmesini önermeliyiz. Bunu İstanbul için aşağıda özetliyorum: Fransız yazar Lamartine övdüğü Başkentler başkenti olarak bilinen bu kent, önce Roma, ardından Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapan İstanbul Müzeleri, kiliseleri, sarayları, camileri, pazar yerleri ve doğal güzellikleri bitmez tükenmez nüanslar sunmaktadır.

1.TARİHİ YARIMADA: Şehrin en güzel anıtları, Haliç-Marmara Denizi-Surlar arasında kalan tarihi  yarımadada yer alır. Altı minaresiyle İstanbul’un mavi çinilerle donatılmış, 17. yüzyılda yapılmış (1) Sultanahmet Camii’sini mutlaka herkes görmeli. Karşısında, İmparator Justinien zamanında kilise olarak 6. yüzyılda yapılmış (2) Ayasofya ibadet yeri Hz. İsa’yı, Hz. Meryem’i ve imparatorları tasvir eden nefis mozaik panolarla bezenmiştir. Bir başka tepeden bu iki muhteşem abideyi seyreden, Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından  (3) 16. yüzyılda yapılan Süleymaniye Camiisi  Osmanlı mimarlık sanatının zirvesidir. Bunların yakınında 5. yüzyılda yapılmış  akustiği nedeniyle klasik müzik konserleri yapılan (4) Aya İrini Kilisesi bulunur. (5) Topkapı Sarayı Marmara’ya ve Boğaz’a hakim bir tepe üzerinde 15. yüzyılda tamamlanan ve 400 yıl boyunca Osmanlı sultanlarının konutu ve siyasi merkezi olan, Çin Porselenleri koleksiyonu, sultan kostümlerini, masallardakileri andıran mücevherleri, nadir elyazması kitapları, yüzyıllarca merak uyandırmış olan harem salonları ile yer alır. Ayasofya ile Sultanahmet Camiisi arasında araba yarışlarının yapıldığı Bizans Devrinin ünlü Hipodromu’nun orta yerinde üç Dikilitaş bulunur. (6) Yerebatan Sarayı Bizanslıların 6. yüzyılda yaptıkları en önemli su sarnıçlarındandır.

11. yüzyıla ait Bizans devri eserlerinden biri sayılan (7) Kariye ibadet yeri mozaik ve fresklerle süslü orijinal dekorunu muhafaza etmektedir. (8) Kapalıçarşı labirentvari  17. yüzyılda bitirilmiş yapısıyla, büyüleyici mücevherler, bakır eşyalar, halılar, çeşit çeşit deri ve süet giyim eşyaları ile geçmişin hülyalı günlerinin izlerini önünüze serer; Araç trafiği sıkışsa bile metro ile insan İstanbul’da çabuk istediği yere ulaşılır. Tarihi yarımadanın Marmara deniz sahilinden Batıya doğru gidildiğinde (9) Kumkapı balıkçı restoranlarının yanından geçip  (10) Bakırköy marinalarına varılır. Oradan (11) Yeşilköy’den Yeşilyurt ve Florya’ya kadar deniz kıyısında güzel kafeler  ve restoranlar sıralanır. Yolumuza devam etiğimizde İstanbulun (12) Kumburgazın ve Silivrinin  yazlıkları içeren popüler tatil yerlerine varırız. Burası harika restoranları, spor ve sağlık merkezleri ile büyük bir tatil yeridir.

2.HALİÇ: Uzun boynuz biçimindeki Haliç İstanbul’un Avrupa tarafını bölmektedir. Dünyanın en tabii limanlarından biri olduğundan Bizans ve Osmanlı donanmaları burada toplanmışlardır. (13) Bulgar Ortodoks Kilisesinin de bulunduğu bu yerin kıyıları bugün hoş parklarla ve yürüme alanlarıyla çevrilidir.Haliç’in ortasında yer alan Fener ve Balat semtlerinde, Bizans ve Osmanlı döneminden kalma ahşap evler,kiliseler ve sinagoglarla dolu sokaklar bulunmaktadır. Dualarının kabul göreceğine inananlar buradaki (14) Eyüp Türbesini ve Eyüp Camiisini ziyaret ederler. Bu tarafa bakan tepedeki (15) Pierre Loti Kahvesi manzaranın keyfine varmak için mükemmel bir mekandır.

3.AVRUPA YAKASINDAKİ HALİÇİN KUZEYİNDEKİ KISIM: Beyoğlu ve Taksim: Beyoğlu yapıldığı devrin özelliklerini koruyan, 100 yıl evvelki Avrupa tesirli mimari mirasıyla görülmeye değer bir semttir. Avrupa’nın ikinci eski metrosu Tünel halen en kısa metro unvanını korumaktadır. Metro ile (16) Galata kulesi bir sembol haline gelen Galata bölgesine geçmek mümkündür. Tünelin üst ucu (17) Istiklal Caddesinin başlangıcıdır. Yalnız Eski tramvaylara ve yayalara açık Caddenin iki yanında lokantalar, kafeler ve eğlence yerleri arasında birbirinden meşhur (18) Çiçek Pasajı, Galatasaray Lisesi, gibi mekanlar vardır. Sonra cadde sonunda Türk Kurtuluş Savaşınındaki Atatürk ve arkadaşlarını sembolize eden abide (19) Taksim Meydanını süslemektedir. Bir çok beş yıldızlı oteller ve açık hava tiyatrosu Taksim Parkının yakınındadır.

Taksimden yer altı metrosuna binip çok çabuk (20) Şişli, Levent, Ulus ve Etiler gibi güzel kafeleri, barları ve alışveriş merkezleri bulunan şık semtlere varırız. İstanbul’da trafiğe yakalanmadan geniş deniz ulaşım ağı olanaklarını kullanarak gezmek de yarar var.

4.BOĞAZ: Avrupa ve Asya’yı ayıran Boğaz’da Karadeniz’e doğru geleneksel ve unutulmaz bir deniz gezisi yapmadan İstanbul ziyareti tamamlanmış sayılamaz. Burada Büyük ihtişamlı Yalıların yanında modern oteller, yanı başında (21) Rokoko stilinde yapılmış Dolmabahçe, (21) Göksu ve Beylerbeyi Sarayları ve saf bir güzellik yansıtan küçük balıkçı köylerinin hatırasını taşıyan semtlerde şık yapılar yan yanadır. Bunların arasında (22) Rumeli ve (23) Anadolu Hisarları mutlaka görülmesi gerekir. Boğazı görmenin en iyi yolu kıyılarında zig zag çizen yolcu vapurlarından birine binmektir. (24) Cami kilise ve sinagog üçgenindeki Ortaköy boğazın en güzel yerine tahtlanan Osmanlı Dönemi’nden beri ilgi çeken bir yerleşim merkezidir. Bugün 19. yüzyılda Rokoko stilinde yapılmış (25) Çırağan Sarayı, Kabataş Erkek Lisesi, Feriye, Princess Oteli yer alan Ortaköy, çarşısı ve içindeki seyyar “Entel Pazarı”, hediyelik eşya dükkanları, kafeleri, barları ve restoranlarıyla İstanbul’un önemli eğlence ve alışveriş merkezlerinden birisi sayılır. Tarabya’dan sonraki virajdan görünen Sarıyer’de Boğaziçi’nin Karadeniz’e kavuşması ile muhteşem bir manzara daha görülür. Buradan Sarıyer semti içlerine kadar eski yazlıklar ve balık lokantaları sıralıdır. Büyükdere’den ayrılan dar bir yol orman içlerini aşarak, bentleri geçerek 25 km ileride Karadeniz sahillerine, (26) meşhur Kilyos plajlarına ulaşılır. Karadeniz’den içeride, Avrupa kıyısındaki Belgrad Ormanı İstanbul’un çevresindeki İstanbulluların hafta sonlarında gezdikleri bir ormandır. Moğlova Su Kemeri 16’ncı yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapılan en muhteşem Osmanlı su kemerlerinden biridir. Sarıyer ve sonraki (27) Rumeli Kavağı vapur seferleri ile boğazı gezenlerin Avrupa Yakasın’daki son iskeledir. Balık lokantaları ile şöhretli her iki komşu semt ve karşı kıyıda bulunan (28) Anadolu Kavağı tatil günleri çok kalabalık olur.

Boğaziçi’nin bu yerleşimlerini geçtikten sonra sadece yeşil koruluklarla örtülü yamaçları ortaya çıkar. Her iki kıyıda İstanbul kentine en uzaktaki yerleşimler Karadeniz’e komşu Anadolu ve Rumeli Fenerleri ile balıkçı köyleridir.

5.ANADOLU YAKASI: Üsküdar: (29) Kız Kulesi ile bütünleşen bir semttir. Karşıya, Avrupa’ya geçişin iskelesidir. Meydandaki (30) 16. yüzyıl camileri, ortadaki abidevi çeşme, sahildeki minyatür Şemsi Paşa Cami ve Medresesi Türk sanatının güzel örnekleridir. Tarihi Karacaahmet Mezarlığı ve daha ilerideki büyük ve küçük çamlıklarla örtülü olan Çamlıca Tepeleri Üsküdarın sırtlarındadır. Tepeler, Adaların ve Boğazın kuşbakışı manzaralarına hakimdir. Üsküdarın kuzeyinde boğazın kenarında (31) Kuzguncuk’da çok şirin eski Türk mimarili evler bulunur. Burada eski küçük şirin sinagoglar, kiliseler ve camiiler yer alır.

Kadıköy: Marmara sahillerindeki güzel Kadıköy’de tarihi yapı bulunmaz. Istanbul’un son yüzyılda hızla gelişen semtlerinden biridir. M.S. 5. yüzyıl Hıristiyanlık dünyası önemli konsül toplantıları yapılan antik Kahlkedon yerleşim biriminde çok manastır inşaa edilmişti. Yat Kulüpleri, marinalar, geniş caddeler, Kadıköy sahilleri boyunca uzanır. (32) Moda’nın tepesinden boğazın manzaralı güney çıkışına tepeden bakma olanağı vardır. Fenerbahçe güzel bir gezinti yeridir. Meşhur (33) Bağdat Caddesi de alışveriş imkanları ile ünlüdür. 1908 yılında tamamlanan Prusya mimari üslubundaki tarihi (34) Haydarpaşa Tren İstasyonu, Üsküdar çıkışındadır. İstasyon Bağdat demiryolunun ilk (veya son) duraği idi. Yandaki yamaçta Kırım Savaşında hayatlarını kaybeden Ingiliz ve Fransız askerlerinin mezarları ve abideleri büyük (35) askeri hastanesini Florence Nightingale’i içeren 4 kuleli Selimiye Kışlası’ nin (19 yüzyıl) yanındadır. Ticari liman tesisleri arkasındaki tepelere yerleşmiş (36) Saat kulesi olan eski Haydarpaşa Lisesi şimdi üniversitedir.

İstanbul’un Asya yakası Marmara şeridi: Kadıköy’ün doğusuna sahilden gidildiğinde sırası ile sahile serpilmiş (37) Bostancı, Maltepe, Kartal, lüks bir yat limanı barındıran Pendik gibi yerleşim yerlerinden geçerek İstanbul’un Tuzla ve Bayramoğlu gibi kıyıdaki sayfiye yerlerine varırız. Pendik’in ve Tuzla’nın Kuzeyinde Sabiha Gökçe havaalanı bulunur. Eskihisar ve Gebze arasında yer alan Anibal’ın mezarı bir Bizans kalesi çevresindeki sitlerdendir.

6. ADALAR: Dört önemli ada ile bezeli Marmara Denizi’ndeki adalar Bizanslı prenslerin sürgün yeriydi. Bugün artık varlıklı İstanbulluların yaz aylarında serin meltemlerine ve 19’uncu yüzyıl şık evlerine kaçtıkları mekanlardır. Adaların en büyüğü (38) Büyükada’dır. Diğer popüler adalar Kınalı, Sedef, Burgaz ve (39) Ortodoks Ruhban okulunu içeren Heybeliada’dır. Muntazam araba vapuru seferleri adaları her iki Avrupa ve Asya kıyılarına bağlamaktadır. Bu yan yana sıralı dört ada yazlık evler, villalar, çamlık korularla kaplı olup, plaj ve piknik yöreleri ile ünlüdürler.

7.ŞİLE: Üsküdar’dan 50 km. mesafedeki şirin ve güzel turistik meşhur Şile bezinin üretildiği kasaba Karadeniz sahilindedir.Tamamlanmış otoyolu ve sonrası ormanları aşan viraj yol ile geniş ve (40) meşhur Şile plajlarına ulaşılır.