1)YABANCILARI TANIYIP ANLAŞABİLMEK

Sınırlarımızın ötesindeki insanlar değişik davranışları bizden farklı yorumlayıp, farklı karşılık vereceklerini düşünüp, önce değişik toplumların kültürel farklılıklarını incelememiz gerekir ki yabancı toplumların insanlarına doğru yaklaşımda bulunalım.

Yabancı iş adamlarının davranış kalıpları ne kadar çevresel koşullar (iklim, gıda), kültürel, sosyal, ekonomik, siyasal, hukuki koşullar gibi öğelerin etkisinde olsa bile bugünkü globalleşen dünyada benzeşen yönetim kursları, çalışma koşulları, akılı cep telefonları ile büyüme, aynı filmleri seyretme sonucu davranışsal benzeşmeler artmaktadır. SOSYOLOJİK olarak doğduğumuz yerin kültürünün davranış şemaları ve davranış yorumlarını içselleştirerek büyüyoruz. Bunlar ile ilgili karakterimize ve gördüklerimize, yaşadıklarımıza göre farklılaşmalar olabilir. Bir ülkenin genel davranış kalıpları değişik tabakalar arasında da farklılık gösterebilir. Toplumların yükselme filtre sistemleri ne tür insan tipinin yükselmesine olanak sağlıyorsa, o ülkedeki o yükselen kitlenin davranış kalıpları iş adamları tabakasının davranış biçimlerini etkiler.

2)DÜNYADA DAVRANIŞ ÇEŞİTLİLİĞİ

Değişik ülkelerin iş adamları arasında birçok durumda davranış farklılıkları ortaya çıkabilir.

 

 

A)Kişilerarası Mesafe ve Hitap şekli:

Güney Avrupa, Yakın Doğu ve Latin Amerika ve Afrika’da insanlar sözlerle ve bedensel olarak yakınlık gösterip el sıkışırken, Uzak Doğu’da  insanlar bedensel mesafe tutup, başını eğerek, bitişik eller ile selamlaşırken daha çok sözlerle yakınlık gösterirler ve bu insanlar iş yaşamında daha çok sabır gösterip göz temasını sınırlandırırlar. Orta ve Kuzey Avrupa’da insanlar el sıkışma sonrası  hem bedensel, hem konuşma sürecinde mesafeli olmaya özen gösterirler. Ruslar başlangıçta Orta ve Kuzey Avrupalılar gibi samimiyet göstermezken ilişkilerin ilerlediğinde davranışları ile giderek Güney Avrupalılara benzerlik gösterirler. Kuzey Amerikalılar bir yerde Güney Avrupa ile Orta Avrupa’nın ortalamasına yakın davranışlarda bulunurlar. (Örneğin birçok  ülkede başı sağ sola çevirerek sallamak hayır anlamına gelirken Bulgaristan’da ve Hindistan’ın birçok bölümünde onaylama anlamına gelen ilginç tezatlarla karşı karşıya kalabiliriz.)

B)Müzakere ve İş yapma Biçimi:

(1) Esneklik, konuşma biçimi, birbirini onaylama biçimi, ret etme şekli: Avrupa’nın kuzeyinden yerkürenin güneyine ve doğusuna gittikçe hayır dememeye daha çok özen gösterilir. Latin Amerika’da bu konuda Güney Avrupa’ya benzer durumlar vardır.

(2) Bir çok ülkede yurt dışından gelindiğinde hediye getirilir: Örneğin Orta Avrupa’da hemen alınan hediye açılması beklenirken, diğer ülkelerde hediyenin değeri önemli olmadığını, hediye edilmesinin kendisi önemli olduğunu göstermek için hediye ancak misafir gittikten sonra açılır. Bütün bu farklılıkları nötralize etmek için en iyisi geldiğiniz ülkeden kalıcı bir hatıra ürünü sunmak. Karşı tarafın beğendiği örneğin masasına koyduğu beğendiği bu hediye sizi  unutmasını da önler.

(3) Dakiklik, maillere yanıt verme ve süreci, kartvizit: Özellikle Uzak  Doğu’da kartvizit iki  elle alınıp verilir ve alanın bunu incelemesi beklenir.

(4) Buluşma yerleri seçme biçimi: Eve çağrılan misafir Orta ve Kuzey Avrupa dışında biraz geç gelmesi beklenir.

(5) İş görüşmesinde gelen telefonlara yanıt verme: Orta, Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika dışında iş görüşmeleri esnasında insanların ek olarak telefon görüşmeleri yapması ayıp karşılanmamaktadır.

(6) İş yapma şekli: Kuzey Amerikalılar, Kuzey ve Batı Avrupalılar, Japonlar, Güney Koreliler ve Tayvanlılar’da işi yazılı yürütme eğilimi, sözünü tutma alışkanlığı, riske girme, uzun vadeli planlar yapma alışkanlığı daha çok görülür. Özellikle Çinliler, Hintliler ve Araplar gibi çalışma koşullarının değiştiği bir çok ülkede yöneticiler imzaladıkları sözleşme sonrası çalışma koşulları değiştiği için sözleşme konusunu yeniden müzakere etme talebinde bulunabilirler.

 (7)Yabancıya yaklaşım: Yabancı insana güven veya kuşku ile yaklaşma, kişisel çevreyle iş yürütme alışkanlıkları Kuzey ve Orta Avrupa ile Kuzey Amerika dışında sınırlıdır (Diğer toplumlarda bu daha az gerçekleşip network ile çalışma tarzı egemendir) .

C)Bireyin üstünde Grup ve Hirarşi  Baskısı ve Rekabetçilik:

Bireysel, rekabetçi, risk alma ve grup baskısına en dayanıklı toplumlar sırasıyla Kuzey Amerikalılar, Kuzey Batı Avrupalılar sayılır. Güney Avrupalılar, Latin Amerikalılar, Yakın Doğu, Uzak Doğu ve Afrika’daki insanlar da sırasıyla bu özellikler daha az bulunur. (Davranışlarda serbestlik: Bireysel serbest davranışlar daha çok Kuzey Avrupa toplumlarında görülür).

En az Hiyerarşi yoğun ve bireysel davranış serbestliği gösteren toplumlar  sırasıyla Kuzey Avrupalılar, Batı Avrupalılar ve Kuzey Amerikalılar’da görülür. Güney Avrupalılar, Latin Amerikalılar, Uzak Doğulular, Afrikalılar’da bu özellikler sırasıyla daha az görülür.


D) Spesifik Kültürel Davranışlar:

(1) Yemek yeme biçimi ve temizlik davranışları: Örneğin Uzak Doğulular çubukla, onları  kaseye  koymamak üzere, Yakın Doğu, Hintliler ve Afrikalılar ise ele (Afrikalılar hariç sağ ele) yemek yiyerek  farklılıklar gösterebilirler.    

(2) Giyim, markaya önem verme biçimi: Kuzey , Batı Avrupalılar ve Kuzey Amerikalılar giyime ve markaya daha az önem verirler.

 

Bugün artık değişik ülkelerin insanları başka ülkelerin DAVRANIŞ ALIŞKANLIKLARINI öğreten kurslara gidiyorlar. Bunun sonucunda icabında bir İtalyan’ın bir İsveçli ile iş görüşmesinde “İsveçli gibi” ve İsveçli’nin bir “İtalyan gibi” davrandığı bir tanışma güldürü filmine konu olabilir. Değişik ülkelerin iş adamları bu tür kursların ve benzer filmleri seyretme sonucu benzeşen davranışlar göstermektedir.(Çinlilerin  kartvizitinde İngilizce yazısında soyadı sonradan yazılıp soyadı ile hitap edilirken, Çince yazılarında önce soyadı yazılıdır).

Indira Gandhi
Indira Gandhi

 

En rekabetçi insanlar sırasıyla Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Avrupa, Güney Avrupalılar, Latin Amerikalılar, Yakın Doğu, Uzak Doğu, Afrika’ da görülür.


3)İNSANLARI VE TOPLUMU SOSYOLOJİK-PSİKOLOJİK İNCELEME MODELİ

BİREYLERİN

(1) fizyolojik, güvenlik, sevgi ve aidiyet,saygınlık kendini gerçekleştirme  GEREKSİNİMLERİNE göre,
(2) HİRARŞİK OTORİTER KURUMLAR İLE ÖRÜLMÜŞ
(3)SINIFSAL BİR TOPLUMDA
(4) KARŞILIKLI ETKİLEŞİM SONUCU bilgileri ve meslekleri, zihinsel durumları, sosyal çevreleri,  öğrenme olanakları, beklentileri, izlenimleri ve tutumlar/önyargıları, deneyimlerine dayanan ALGILAMALARI (dikkat) sonucu
(5)SOSYALİZE EDİLEREK VE bu şekilde SOSYO-KÜLTÜREL BİRİKİMLERİ (BELEK) ve (6) EDİNDİKLERİ ROLLER (STATÜ,POZİSYON) YOLUYLA
HAFIZA (motiflerine/ zekaya/ duruma/transfere göre kısa, uzun, duyusal),
ÖĞRENME (klasik/edimsel koşullanma, modelleme, bilişsel:Jean Piaget),
DÜŞÜNME (deneyerek, çağrışımlı/ yaratıcı/ irdeleyici/karar verici düşünerek, kavrayarak, değerlendirerek)
İLETİŞİM,PROBLEM ÇÖZME,YAKINLAŞMA/ DAYANIŞMA/KİMLİK
KAZANMA/CESARET VERME gibi faaliyetlerle
Kişiliklerinin Gelişmesi gerçekleşir.

( Kişilik Gelişmesi
 –Freud, Adler, Jung, Fromm’un Psikoanalitik görüşlerine göre
ID, Ego, Süper Ego’nun gelişimi ile ,
 -Kretschmer’e göre piknik-endomorflar,atletik-mesomorflar,astenik-ektomorf tipler olarak,
 -Skinner-Bandura ya göre Davranışçılık çerçevesinde,
 -Humanist görüşte olan Maslow-Rogers’e göre yaşantısında öğrenmelerine göre incelenir ).

BİREYLER (7) RASYONEL VE DUYGU  KAYNAKLIDAVRANIŞLARI (coşku, haz, korku, nefret, kaygı, öfke, saldırganlık) VE (8) DE GRUBUN (büyüklüğünden,yüz yüze, sözbirliği), STATÜLERİ/POZİSYONLARI SONUCU  AHENKLİ veya ÇATIŞMALI DAVRANIŞLARI (travma, zorlayan olaylar, derin, sosyal ve  evresel değişiklik, engellenme, seçim çatışması, bağımlılık/bağımsızlık, yakınlaşma/hayal kırıklığı, rekabet/işbirliği, bedensel ve psikolojik tepkiler: kaygı, öfke, çökgünlük, duygusal, problemsel başa çıkma yaklaşımları terapi, uyum, itaat, benimseme, SAVUNMA MEKANİZMALARI olan inkar, suçlama, projeksiyon” bastırma,represyon”, gerileme, özdeşleşme, kaçınma, ikiyüzlülük, telafi sublimasyon”, nedenleştirme “rasyonalizasyon” hırsını başkasından alma displasman”, özdeşleşme)  İLE  (9) SOSYAL SİSTEMİ ve NORMLARI/ YAPTIRIMLARI  STABİLİZE EDEREK VEYA ARA ARA ÇATIŞMALI (başkaldırı) OLARAK SOSYAL SİSTEMİ DEĞİŞTİREREK (10) İMGELERLE, KAVRAMLARLA KARŞILIKLI ETKİLEŞİM SÜRECİNE DEVAM EDERLER …..

BİREYSEL DAVRANIŞ TOLERANS SINIRLARINDA (VEYA DIŞINDA) KARŞILIKLI TOPLUMSAL OLARAK BELİRLENMİŞ SOSYAL ETKİLEŞİMİN DEĞİŞEN BİÇİMİNDEN OLUŞAN YOĞUNLUKLAR TOPLUMSAL DEĞİŞİM SONUCU YENİ (11)TOPLUMSAL  YAPILARDIR.

 

Otorite/Hiyerarşi/Tabakalaşma

SOSYOLOJİK  AKIMLAR:

BU TOPLUMSAL DEĞİŞİMİN TALCOTT PARSONS/ROBERT MERTON ’UN (ÖNCÜSÜ MAX WEBER ) (12)YAPISAL İŞLEVSELCİLİK  İPOTEZLER İLE AÇIKLANARAK TOPLUMSAL SİSTEMİ STABİLİZE EDEREK TOPLUMUN  AHENK İÇİNDE GELİŞTİĞİNİ,

(13) RALPH DAHRENDORF PIERRE BORDIEU, ANTONY GİDDENS VE NORBERT ELIAS’UN (ÖNCÜSÜ KARL MARX) TOPLUMSAL ÇATIŞMA İPOTEZLERİ İLE BU TOPLUMSAL DEĞİŞİMİN KISMEN KÜLTÜREL, SIYASAL, HUKUKİ VE YARGISAL BASKILAR SONUCU AHENKSİZ GELİŞTİĞİ GÖSTERİLİR. BU ÇERÇEVEDE BU TOPLUMSAL DEĞİŞİM VE DEĞİŞİMSİZLİK

(14)SOSYAL PSİKOLOJİ HİPOTEZLERİNE GÖRE  KARŞILIKLI ETKİLEŞİM YOLUYLA SOSYALİZASYON SONUCU “BELİRİLİ DAVRANIŞ TOLERANS SINIRLARI” İÇİNDE KENDİSİNDEN BEKLENEN DAVRANIŞLARA  GÖRE  KARŞILIKLI ETKİLEŞİM İLE BİÇİMLENDİĞİ AÇIKLAMAYA ÇALIŞILIR SEMBOLİK ETKİLEŞİM AKIMINA (HERBERT MEAD, HERBERT BLUMER) GÖRE BU  SINIRLAR DAHA GENIŞ FENOMENLOJİK YAKLAŞIMA (ALFRED SCHÜTZ, THOMAS LUCKMANN, PETER BERGER) GÖRE DAHA DAR.

İNSANDA İNCELENECEK PSİKOLOJİK ÖĞELER:

Zeka ve Yeteneklerdir (Mantıksal-Matematiksel , Sosyal, Görsel, Dilsel, İçsel, Müziksel, Doğasal)

Bireysel farklılıklar Eysenk testi, Biyoğrafya ve Değerler testi, İlgi alanı testi, Çağrışım, Hikaye tamamlama testi ile yaklaşık olarak tespit edilebilinir:

(1) Dışadönüklük/İçedönüklük, (2) Duyguları/Düşünceleri ile Hareket etme, (3) İdrak ederek/Yargılayarak Davranma, (4) Algıları ile/ Sezgileri ile Hareket etme

Sağlıklı psikolojinin öğeleri gerçekleri algılama, kontrolü davranış, kendine güven, üretkenlik toplumsal uyumdur.

Sağlıklı psikolojide bozukluklar olarak (1) Duygudurum bozukuğu: mani, depresyon, bipolar (2) Psikosomatik bozukluk, (3) Kaygı bozukluğu (yaygın kaygı,panik,fobi, obsesif-kompülsif), (4) Cinsel bozukluk, (5) Uyku bozukluğu, (6) Kişilik bozukluğu (narsist, bağımlı, çekingen, psikopat, paranoid), (7) Şizofreni olarak sayılabilir

Bunlarla ilgili değişik Ruhsal Tedaviler (Psikoanaliz, Davranışçı tedaviler: duyarsızlaştırma, pekiştirme, modelleme, Bilişsel, Humanist: gerçekleştirme) vardır …….

4) KUŞAKLARARASI DAVRANIŞ FARKLILIKLARI:

Başka toplumları yeterince tanımadığımızı biliyoruz. Acaba kendi toplumumuzu yeterince tanıyormuyuz? Sanmıyorum, çünkü bütün toplumu anlıyorum diyebilmek için ülkedeki kuşaklararası farkları, sınıflar arasındaki farkları iyi bilmek gerekir.

O DA DEĞİŞİK TABAKALARDAKİ YAŞAM TARZINI BİLMEK VE YAŞAMIŞ OLMAKTAN GEÇER. Bu da yetmez aynı insan arkadaş olarak çalıştığı kurumda değişik nedenlerle çok  farklı davranabilir. Bir toplumdaki çarkların nasıl döndüğünü bilmek ayrı deneyimler gerektirir. Bir cezaevine girmiş hırsızın düşünce tarzının ne kadar biliyoruz. Böyle birisini tanımadan örneğin bu kesim hakkında nasıl fikir yürütebiliriz?

Nesillerin değişen davranış biçimleri  birçok faktörden etkilenmekle birlikte son kuşakların özellikle internet ve akıllı cep telefonu kullanarak büyümeleri, onların  hem yetenek gelişimini hem sosyal-kültürel hayatlarını derinden etkilemiştir: 1995’ler de internet ile haşir neşir olarak büyüyenler elbette küçük yaşta büyük global bir dönüşüm yaşadılar. 2010’ lar da yaygınlaşmaya başlayan akıllı cep telefonu ile küçük yaştan itibaren  büyüyenler  de yeteneklerini geliştirerek çocukluk ve ergenlik dönemlerini yaşadılar.

Öyle bir durum oluşabilir ki iki ülkenin aynı nesilden insanları aynı toplumun farklı kuşaktan olan iki insanından daha iyi anlaşabilir …… Bundan dolayı kuşakları bu kriterlere göre ayırt ediyoruz.

1980 ÖNCESİ DOĞAN KUŞAKLAR 1980 SONRASI DOĞAN KUŞAKLAR
İnternet ve akıllı cep telefonuna yetişmeye çalışan kuşaklar İnternet veya akıllı cep telefonu ile  büyüyen kuşaklar
1930-1950 arası doğan Sessiz Kuşak
1950-1965 arası Babyboomer Kuşağı 1980-1995 arası Y Kuşağı
1995 de 30 ile 45 yaş arasında, 2010 da 45 ile 60 yaş arasında

  • Kuralcı, otoriteye uyumlu/sabırlı
  • Geleneksel
  • Aidiyeti yüksek
  • Sabırlı,Uyumlu
  • Tutumlu
  • Tek konu odaklı
1995 de  0 ile 15 yaş arası 2010 da 15 ile 30 yaş arası internet ile büyüyen nesil … 
1965-1980  arası  X Kuşağı 1995-2010 arası Z Kuşağı
1995 de 15 ile 30 yaş arası

2010 da 30 ile 45 yaş arasında

2010 da   0 ile  15 yaş arası akıllı cep telefonu ile  büyüyen nesil
  • Kuralcı, otoriteye uyumlu/sabırlı
  • Geleneksel
  • Aidiyeti yüksek
  • Sabırlı , Uyumlu
  • Tutumlu
  • Tek konu odaklı                                                                                                                                                                             
2010- itibaren Alfa Kuşağı
  • Bağımsız, otorite karşıtı,
  • Özgürlükçü/ ötekeleştirmeyen/bağımsız
  • Aidiyeti düşük, sorgulayan
  • Özgüvenli/Zeki/Katılımcı
  • Rahat harcayan
  • Çok konu odaklı
  • E-ticaretten alışveriş yapan nesiller
  • Elektronik olarak sosyal gruplaşmaya katılan nesiller
  • Özellikle Z Kuşağı akıllı cep telefonu ile büyüdüğü için daha zeki olduğu tespit edilmiştir. Bunlar çabuk kavrayan uygulayan küreselci hırslı girişimci bir nesil
  • Sessiz kuşak teknolojik yeniliklere adapte olamazken,
  • Disiplinli  fazla mesaici Babyboomer yeniliklere zorlanarak kısmen adapte olurken
  • Çalışan ebeveynlerle büyüyüp problem çözen, dayanıklı X kuşağı teknolojik yeniliklere adapte olmuştur
  • X kuşağı iş ve boş zamanı dengeleyen kuşak
  • Çalışma ve boş zamanı dengeleyen kuşaklar